19 Eylül 2011 Pazartesi

Türkiye'de bir kadın olarak giyinmenin dayanılmaz ağırlığı

Sürekli bir özgürlük kısıtlaması, bir tedirginlik. O baktı, bu bakacak, oradan hızlı geç, bu mahalle nezih, rahatla, adam geliyor, başını önüne eğ. Kız doğmuşsun çünkü, ne giysen ne yapsan günahkarsın, davetkarsın, suçlusun. Sana laf atsa, hatta taciz etse senin suçun, senin yaptığın terbiyesizlik çünkü, evinin dışındasın, olmaman gereken yerdesin, sokaktasın.
Annemle alışverişe çıkardık. Bir elbise beğenirim, annem “güzel ama İstanbul’da giyilmez, nerde giycen, bi haftalık tatil için almaya değmez” derdi. İstanbul’da giyilmeyecek kıyafetler dizde elbiseler ya da sadece askılı olduğu bu şekilde kategorize edilirdi. Aslında İstanbul’da giyillirdi. Çünkü ülkemizde İstanbul’un giyiniş kuralları ve Bodrum’un giyiniş kuralları diye ayırım yapan bir yönetmelik yok. Bu iki yer arasında tek bir fark var o da erkek sayısı, yani “bakan” erkek sayısı. Yani aslında sokakta pislik gibi bakmasalar, rahatsız etmeseler, laf atmasalar, ayıplamasalar, suçlu gibi psikolojiyle hayatınız o elbiseyi giydiğiniz için zindan olmasa pekala o aynı elbiseyi İstanbul’da da Bodrum’da da rahatlıkla giyebilirsiniz. Ha Bodrum’da çok mu farklı? Sadece sayıca diyelim. Orada da pekala gördüğü her bacakta tipi kayan sinirinizi bozacak tipler mevcut.
Normal bir eylem olarak yürümek. Yürüdüğünüz muhite göre anormal olabilir.
Bunun yani bu kısır döngüyü delmenin tek çaresi var. Kendini kısıtlamamak, takmamak, ben öyle yapmaya çalışıyorum. Bu ömrümde, gençliğimde giyinmeyeceğim de ne zaman giyeceğim. Yazlarım kot pantalonun içinde pişerek mi geçsin, püfür püfür eteklerle mi? Yapacak bir şey yok giyiniş farketmez, kapalı bile olsa memleket kadın görünce garipseyen, onu topluma ait görmeyen, görmediği için sokakta yürüyen kadına her şekilde davranabileceğini düşünen erkeklerle dolu. Bir de şu zihniyet var, açtığına göre bakarım. Yani kolunuzu da açsanız o bakar. Bileğinizi bile göstermeseniz yine de bakacak zaten. Çünkü o zihniyete göre kadınsanız zaten her türlü davranışa müstahaksınız.
İşte bunlardan hareketle ben sokakta gördüğüm nerede rahat giyinen, takmayan, şortlu, kısa elbiseli kızlar görsem içten içe destekliyorum, takdir ediyorum. Başın öne eğilmesin aldırma kızım aldırma, o ne derse nasıl bakarsa baksın aldırma kızım aldırma… 

1 yorum:

  1. Bayıldım yazına benim de yazlık yerde giyinilecek kıyafetlerim ayrı. Ve erkeklerin hanzoluklarından gına geldi. Defolsunlar gitsinler o ağızlarından salyalar akıtarak anlattıkları rusyaya bizde rahatt edelim.

    YanıtlaSil